AYİZİ DERGİSİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI

ARSLAN’IN YAYIN KURULU BAŞKANI OLDUĞU AYİZİ DERGİSİ YAYIN HAYATINA BAŞLADI

Anadolu Vakfı’nın girişimi olan AY Yayıncılık bünyesinde yeni bir dergi kültür dünyamıza eklendi. Bilim, sanat ve edebiyat alanında yayın yapacak olan Ayizi dergisinin AY Yayıncılık adına sahibi Adnan Yıldırım, Yazı İşleri Müdürü Aydın Şık olarak belirlendi. Yayın Kurulu Başkanlığı’nı Dr. Osman Arslan’ın üstlendiği derginin yayın kurulu ve yayın danışma kurulu geniş bir ekipten oluşuyor. Bestami Yazgan, Ahmet Efe, Mustafa Ökkeş Evren, Mehmet Aycı gibi tanınmış şairlerin yer aldığı Kurul’da güçlü bir akademik kadro da görev üstlenmiş bulunuyor.

1 Mart 2019 tarihinden itibaren okuyucunun elinde olacak Ayizi Dergisi iki ayda bir yayımlanacak.

Derginin “Yola Çıkarken” başlığını taşıyan Başyazısı şu şekilde:

YOLA ÇIKARKEN

Kaderinizden kaçamazsınız.

Kapatsanız da gözlerinizi, kulaklarınızı tıkasanız da gelip sizi bulacak bir kader vardır. Uzakta değil o! Mazinizi hatırlayın: Rodopları, Belgrad’ı aldılar; Trakya’yı, Bosna’yı, bütün bir Balkanları kopardılar, durmadılar. Mora’yı, Rodos’u, Girit’i, Kıbrıs’ı aldılar, yine durmadılar. Kahire’yi düşürdüler, yetmedi. Kudüs’ü zapt ettiler, Şam’ı, Bağdat’ı yaktılar, yıktılar; doymadılar. Kırım düştü, Revan, Bakü, Batum düştü… Vaz geçmediler. Trablusgarp’ı tuttular, Medine’yi aldılar, İstanbul’a bile girdiler, tatmin olmadılar. İzmir mi onlara yetti, Erzurum mu?.. Urfa’mı, Antep mi, Adana mı ‘artık yeter’ dedirtti?

Ne yapacağız da artık duracaklar? Yakamızı nasıl bırakacaklar? Bu nasıl garazkâr bir kindir ki dün yaptıklarını aradan yüzyıl geçmemiş gibi bugün tekrar ve daha ileri taşıyarak yapıyorlar. Sanki yarım bıraktıkları bir işi bitirmek istiyorlar: Bütün bir İslam atlasını kana buladılar. Ve nihayet, gelip son bir darbeyle Türkiye’yi yatağında boğmaya kalkıştılar.

Milletim unutma!

İstedikleri senin yok olmandır. Çünkü biliyorlar ki sen varken İslam da var olacaktır! Ve biliyorlar ki sen; “gök yıkılsa mızraklarımızla tutarız” diyen, kendini yeryüzünden mesul gören bir şanlı milletin; “yeryüzünde fitne ve fesattan eser kalmayasıya kadar” zalimlere karşı mücadele davasının azat bilmez, adanmış evladısın! Biliyorlar ki sen, “Îlây-ı kelîmetullâh”ın sancaktarısın! Sen bu dünyada adalet ve hürriyet için varsın!

Sen düştün, yeryüzü zalimlerin eline düştü. Sen düştün, yalanlarına sardıkları talanlarla sömürdüler insanlığı. Sen düştün, meydanı boş buldular; yakmadık can, çiğnemedik namus, kana boğmadık toprak bırakmadılar. Doymadılar, durmayacaklar. Son şerefli insan da yok olana, son şehadet getiren nefes de susana kadar durmayacaklar. Sen düştün, izzeti düştü insanlığın. Sen düştün, alemi düştü din-i İslam’ın. Sen düştün, bir daha başı doğrulmadı ezilen insanlığın.

Milletim, seninle varız.

Senin kaderini kendi istikbali bilen biz evlatların; düştüğü yerden insanlığın onurunu kaldırmaya revanız. Üç asır var ki yollarını gözleyen mazlumlara bir umut ışkını olmaya dizildi kervanımız. Senin varlık ve bekan için varız. Milletçe kardeş, bayrakla hür, vatanıyla şerefli, devletiyle kudretli; güçlü, ileri ve mutlu bir Türkiye’ye sevdalıyız. Mücadelemiz, bu ulu çınarı besleyecek bir pınar olmak için.

Bilge Kral’ı dinliyoruz: “Unutma Türk’ün evladı! Sen ne bir ırk, ne mezhep, ne din olabilirsin! İnsanlığın ta kendisi sensin! Biz senin ardında, (Bosna’da) bu insanlık mücadelesinde direnişin kalesi olduk. Siz ise dirilişin adresi olacaksınız.” Ayizi, bu muhteşem dirilişin adreslerinden biri olmak için çıkıyor.

Ayizi, insanlığın gecelerini aydınlatan son elçinin yolunu izleyenlerden olmak için çıkıyor. Sayımız çok değil. Servetimiz yok. Yaslandığımız dağlar, ağalar yok. Fakat köklü bir geçmişin birikimi üzerinde kutlu geleceğe sıçrayacak bir inançla çıkıyoruz. Allah’tan gayri kuvvet, imandan öte servet, kutlu sevdadan büyük hesap bilmiyoruz. Bedir’den, Hendek’ten, Çanakkale’den adam saymayı değil Hakk’ı saymayı öğrendik biz! Sadece, Ertuğrul’un kırk çadırından bir cihan çıkarana, İstiklal harbinde üç bin kişiye bir destan yazdırana güveniyoruz. Yalnız O’ndan yardım diliyoruz.

Ayizi, bu ruhu taşıyan gençlerin, üstatlarının tecrübelerine yaslanarak yürüyeceği bir yolculuğa başlıyor. Ayizi, tarihe, insanlığa ve milletimize söyleyecek yeni sözleri olan bir köklü misyonun sesi olarak, ilimde, fikirde, kültürde ve sanatta medeniyetimizin çağımızdaki dili olmak için çıkıyor.

Yeni kalemler ve yeni kelamlarla, medeniyetimizin yeniden inşasına katkı sunacak nice çınarlar yetişmesine bir kundak olmayı temenni ediyoruz. Diliyoruz ki Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı ve Ay Yayıncılık adına çıkmaya başlayan bu yeni soluğu, bir avuç gencin yüreğindeki millet sevdasını taşıyan bu mütevazı dergiyi, istikbalin tarihi, kendi gök kubbesinde iddiasına layık ve sadık olmakla anabilsin.

Bu ilk sayımızda vakfımızın hedefi olan sevgi toplumunu gündemliyor, Dolunay şairi, ayizinde bir gönül insanı Bahaettin Karakoç’u anıyoruz. Birbirinden değerli bir kadro ve yazılarla huzurunuzdayız.

Allah niyetimizi ve istikametimizi Hak’ta sabit kılsın, gayretimizi rızası ve muvaffakiyet ile taçlandırsın.

Ayizi, size emanet.

                                                                                                 Ayizi

ROMANLARDA TEHCİRİN YOLCULUĞU

  • 2.1Bin Görüntülenme Sayısı

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

  • 1.7Bin Görüntülenme Sayısı

2 Yorum

  1. Veli uğur

    Hayırlı olsun. Rabbim gayretinizi arttırsın bereketlendirsin. Davası olan dertlidir. Dertli sineler oldukça Mücadelemiz hakkın yanında varoldukça muvaffakiyet te olacak . Ama yarın belki daha yakın. Kutlu davalar zordur. sonucu kadere nefes bitince. İçimiz kıpır kıpır. Çok sevindim başkanım, ağabeyim, YOL garDAŞ ım. İçimden geçenleri hızla yazdım. Haddimi aştımsa cahilligime verin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkımda
Hakkımda
Merhaba. Bu sayfalarda birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hoş geldiniz. Hayat yolundayız. Her birimiz ayrı bir mecradan, farklı bir maceradan geliyoruz...

Site Toplam Ziyaretçi: 263

Son Yüklenenler

Paylaşımlarımdan Haberdar Olmak İster misiniz?