BAYRAMIN GERÇEK SAHİPLERİ…

BAYRAMIN GERÇEK SAHİPLERİ…

Osman ARSLAN

Bir mübarek Ramazan Ayı daha son buluyor. Adeta manevi bir mana ile, bir ay boyu nefis terbiyesi sınavını başaranlara ‘bayram’ veriliyor. Nezakete bakın ki, ‘zahire göre hükmetme’ prensibini uygularcasına bayram kimseden esirgenmiyor. Oruç tutmayanlar, gayr-ı müslimler de dahil herkesin bayramı…

Oysa olması gereken başka: Bayram bu nefis mücadelesini kazananların bayramıdır. Hz. Peygamberin meydan savaşı dönüşünde “küçük savaştan büyük savaşa dönüyoruz” hadisi uyarınca, büyük savaşı kazananlar, yani ‘kendini yenme, kendini aşma’ erdemine erenler için bayram. Doğrusu, zahiren herkes bayram edecek de, gerçek bayramı yaşayanlar ancak onlar olacak. Allah öyle güzel insanları aramızdan eksik etmesin. Bayramın gerçek sahipleri onlar. Onlar ve mağdurlar, mazlumlar, yoksullar…

Bir başka açıdan, insan psikolojisi açısından, bayramda kıtlıktan bolluğa ermenin mutluluğunu tadıyor Müslümanlar. Darlıktan bolluğa, yokluktan varlığa, kısıtlılıktan serbestliğe, kontrollü olmadan özgür kalmaya erişiyor insan. Başlı başına bir mutluluk vahası oluyor Bayram.

Ramazan Bayramı adını oruç ayı olan ramazandan dolayı vermişiz. Halbuki eskiden beri adı Iyd-ul Fıtr’dır. Yani Fıtr Bayramı. Fıtr, ‘insan doğası’ anlamına gelen fıtrat kelimesinin de kökü. Orucun ve bayramın, kontrollü olmanın ve sınırsız arzuları dizginlemenin insan doğası ile bağının kurulması ne kdara anlamlı! Demek ki orucun temel amaçlarından birisi de budur.

Fıtr kelimesi ‘sağlık’ anlamına da gelir. Orucun bir amacını da bu ele veriyor: Sağlığımızı korumak ve takviye etmek. Aç kalmanın insanın bedenini yenileyen ve tazeleyen mucizesini yaşatmak. Süregiden hayatı daha kaliteli yaşamak.

Fıtr, ‘fitre’ olarak da bilinen sadaka türünün de adıdır. Bir nevi, sağlıkla bayrama erişmenin şükrü olarak verilen sadakadır fitre. Fakirlerin sevince erdiği bir vakit olur Bayram. Herkesin güldüğü bir günde yoksulları buruk, kimsesizleri boynu bükük bırakmamak demek aslında. Fıtr sadakası bir ay boyunca toplumsal dayanışmaya katılıma hazırlanmış bireylerin, nefis terbiyesinin ispatı mahiyetinde.

Ramazan kelimesi Hicri bir ay adı, ama kökü olan Ramad ‘kuru sıcak’ anlamında bir sözcük. Muhtelmeldir ki ilk tekabül ettiği ay yaza denk geldiğinden bu isim verildi. Hicri takvimin 10 günlük farkı nedeniyle mevsimleri dolaşan hikmeti de manidardır. Yaza, kışa sabitlenmeden takvimde dolaşması ayrı bir güzelliktir, dinamikliktir. Kutsal olan bir sabitlenmiş zaman dilimi veya gün-gece değil. Kutsallık zamandan değil, zamana katılan maneviyatın büyüklüğünden. Nedir o zamana değer katan ve kutlu hale getiren şey?

Ramazan ki içinde Kadir gecesi olan kutlu zaman dilimidir; Kadir Gecesinde kazanılan şey ise Kur’an-ı Kerim. Yüce Rabbimizin vahyinin inmeye başladığı gece, bin aydan hayırlı bir hal almış Allah katında. Vahyi ‘aldım, iman ettim’ şuurunu tazeleyerek, vahye uyan her bir mümini binlerce insandan hayırlı hale getirecek bir muştu beyanıdır bu.

Ve Bayram Namazı… Bir kuvvetli dua ki kötülükleri törpülenmiş milyonların hep birlikte ve aynı anda doldurduğu mabetlerden yükselen rahmet şemsiyesi gibi Rabbimizden bize dönen tekbirlerin birleştirip yekvücut yaptığı ümmetin bir parçası olma mutluluğudur. Paramparça, darmadağın ve permeperişan İslam yurduna ‘olması gerekeni’ tattırarak doğru yolu, çıkış yolunu gösteren bir harika deneyimdir Bayram Namazı. Bir vücut olduğumuzu unuttuğumuz gündelik telaştan sıyırıp yekvücutluğu yaşatan bir kardeşleşme teşvikidir.

Eviniz, gönlünüz ve yurdunuz bayram yeri olsun.

ROMANLARDA TEHCİRİN YOLCULUĞU

  • 2.1Bin Görüntülenme Sayısı

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

  • 1.7Bin Görüntülenme Sayısı

1 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkımda
Hakkımda
Merhaba. Bu sayfalarda birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hoş geldiniz. Hayat yolundayız. Her birimiz ayrı bir mecradan, farklı bir maceradan geliyoruz...

Site Toplam Ziyaretçi: 342

Son Yüklenenler

Paylaşımlarımdan Haberdar Olmak İster misiniz?