Gelibolu’da Yeni Oyuna Dikkat! Çanakkale’yi Savunacağız!

-Lütfen konuyu temellendirebilmek için özeti(bir önceki haberi) okuyunuz-

ÇANAKKALE’Yİ SAVUNACAĞIZ!

GELİBOLU’DA YENİ OYUNA DİKKAT!

Gerekirse kendimizden olanların gafletlerine karşı da Çanakale’yi Savunacağız!

Bu, hepimizin meselesi. Birbirimizi düzelteceğiz!

 VERİLER

Özetle geçmişini yazdığımız Sivil Çanakkale Mücadelesi’nden çıkarımlara bakalım ilkin:

1. Sonradan hatayı düzelttiği ve hatta Avustralya’ya nota verdiği için teşekkür ettiğimiz; Yarımada’nın Lozan’a göre Türk toprağı sayılamayacağını yazıp imzalayan o günkü Dışişleri Bakanımız sayın Abdullah Gül, bugün Cumhurbaşkanımızdır;

2. O gün Cumhurbaşkanlığı’nda Anzakların lehine susan Gizli destek veren renksiz duruşlu Bakan Beşir Atalay’dı; Bugün İçişleri Bakanı’dır.

3. O gün ‘Çanakkale Şehitlerine şehitlik yapamayız, çünkü bu topraklarda Çanakkale Savaşları öncesinde Frigya uygarlığı yaşamıştır. Frigya’yı yok edemezsiniz! Şehitlik yapamazsınız!” tavrını koyan bakanlık, Kültür Bakanlığı’dır ve aynı kadrolar ve aynı zihniyet bugün Kültür Bakanlığı bürokrasisisinde iş başındadır.

4. Yine, 2006 yılında Gelibolu Türk egemenliğinde değil, Unesco yönetiminde uluslararası Barış Parkı haline getirilmelidir, diyen Dışişleri Bakanlığı üst düzey yöneticileri ve Kültür Bakanlığı kadroları aynı yerlerinde durmaktadır.

Aynı amaca yönelik adımlara ‘gel-geç’ diyebilecek bir ‘delik’ elek; sanırız farkedilmiştir!

 OYUNA DİKKAT!

Şimdi bu verileri ortaya koyduktan sonra yeni(!) ve masum(!) oyunu ortaya koyalım:

Şu anda hazırlanmış bir yasa tasarısı var. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Dairesi’nde…

Kanun şunu diyor: Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan alınıp Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verilecek! 

Niçin?

Gerekçe şu: Çanakkale bir Kültür konusu imiş ve ve Yarımada’yı Kültür Bakanlığı yönetmeli imiş!

Yıllardır Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olması durumu hiç bir olumsuzluk doğurmadı da bugün niçin rahatsızlık doğuyor?

Çevre ve Orman Bakanlığı ne yapamamıştır da Kültür ve Turizm bakanlığı’na devrine gerek duyuluyor?

-Gerçek şehitlikler

-Alan klavuzluğu sistemi

-Her şehide bir gül projesi

-Şehitlik envanteri çıkartma projesi

-Yol ve Dinlenme Merkezi yapım çalışmaları

-Ana Tanıtım Merkezi Oluşturma Çalışmaları

Çevre ve Orman Bakanlığı’na düşüyor; bunu da hakkıyla ve mükemmelen yaptı, kısa sürede bitirdi, yeni projeleri yürütüyor; sürekli geliştiriyor.

Yarımada’da yapılması gereken başka işler de var. Bunlar da Müze ve tarihi eser niteliğinde olduğundan Kültür Bakanlığı’nın işi:

-Abide’nin altındaki müzenin restorasyonu

-Simülasyon Merkezi yapımı

-Kilitbahir’de restorasyon

Yıllar yılları kovaladı, bu işlerde bir arpa boyu yol gidilmedi.

Kültür Bakanlığı yattı, seyretti…

Sanırız Frigyalıları yad etmekle meşguller; Türk tarihi ile ilgilenmek zul geliyor!

Üstelik gerçek şehitlik projelerinden 9(dokuz) tanesi de Kültür bakanlığı yetkililerinin taş koyması nedeniyle yapılamıyor; bütçeler ziyan oluyor! Projeler tavsıyor!

Kendi işlerini yapmayan Kültür Bakanlığı’nın, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yapmak istediği güzel işlerin yapılmasına ‘zihniyetleri’ nedeniyle engel olan ‘kast’laşmış kurul kadroları neye hizmet ediyor? Kimin ‘memuru’ bu insanlar?

Kendi işlerini yapmıyorlar, Çevre ve Orman bakanlığına yaptırmıyorlar! Ne yapmak istiyorlar?!

 ASIL AMAÇ

Üstelik aynı Kültür Bakanlığı Yasrımada’nın Dünya Kültür Mirası olduğunu söylüyor! Bunun anlamı Yarımada’yı Türkiye’nin değil BM’nin yönetmesidir.

Gelibolu’nun Kıbrıs-Maraş’ına dönmesine izin vermeyeceğiz! Gelibolu, Nemrut Dağı değildir! Ortak Dünya tarihinin değil, Türk tarihinin mirasını taşımaktadır!

 

 BU TEZ KİMİN FİKRİ?

Bu, ingiltere-Avustralya tezini savunan Kültür Bakanlığı’na Yarımada’nın tahsisini kim istiyor?

İngiltere ve Avustralya!

Başka?

İngiliz ajanlığı ve tarihi eser kaçakçılığı tescilli gazeteci(!) görünümlü Çanakkale’de yaşayan Bill Sallers…

Başka?

Kültür bakanlığı!..

Niçin?

Yabancı dostlarımızın eleştirileri dinsin, hem de kültür işeri Kültür Bakanlığı’na verilmiş olsun!

Sayın Başbakan da uygun görerek ‘ikisi de TC Bakanlığıdır, bizimdir’ ilkin haklı görünen düz mantığı ile ilgili yasa tasarısını hazırlama emri veriyor…

Tasarı hazır. Yakında Meclise inecek.

Bill Sallers’lere, yabancı devletlere Yarımadanın hangi Bakanlığımıza bağlı olduğu sizi ilgilendirmez! diyecek bir babayiğit aranıyor!

Sonra da Kültür bakanlığı’ndaki ‘kim’liğini bilmezlere; “yarımada’yı BM’ye devretmek ve şehitlikleri engellemek için mi bu milletin ekmeğini yiyor, bu şehitlerin emaneti üstünde oturuyor, onların kemiklerini sızlatıyorsunuz? İnin oradan!” diyecek bir ‘adam’ aranıyor!

BAŞBAKANLIKTAN BEKLENTİLERİMİZ

1. Dosdoğru söyleyeceğiz; Biz hükümetimize İngiliz emellerine teşne olup, Anzak hayallerine çanak tutan bu gelişmeyi yakıştıramıyoruz.

Bu tutum, bu görüntü Akparti’ye yakışmadı, yakışmıyor!

Bu yanlış adım durdurulmalıdır!

2. Başbakanlığa bir sözümüz daha var. Yarımada’da Türk uzmanların araştırma yapmasını protesto ediyor Avustralya. Ortak Araştırma olmalı, diyor!

Başbakanlık da Kültür Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı kadrolarının kozmopolit kafalarının yönlendirmesinde izin verilen “Gelibolu Yarımdası’nda Avustralya ile ortak Araştırma yapılması” talimatı veriyor!

Lütfen!

Kendi topraklarımızda kendimiz uzmanlarımıza araştırma yaptırabileceğimizi, sözümüzün geçtiğini, bayrağımızın gölgesinin var olduğunu gösterelim!

Avustralyalı uzmanlar Türkiye’nin uzmanlarından sonra gelsinler! Bu, onur meselesidir! Bu, ortak yönetim isteyenlere ödün vermektir!

Lütfen!

3. Bir de Başbakanlık makamına bir soru daha:

Tek Gelibolu mu Milli Parktır?

Sarıkamış?

Başkomutanlık?

Nene Hatun?

Bunları niçin Kültür Bakanlığı’na vermiyorsunuz da sadece Gelibolu?

Bu bile baskı ve yönlendirmelerin etkisinde, bir emele hizmet için, tutarsız bir karar ve taviz anlamına gelecek bir adım atıldığını göstermeye yeter!

Lütfen yanlışlıktan dönelim!

4. Başbakanlık da biliyor: Kültür Bakanlığı’nın yönettiği bir tek alan yoktur!

Müze, saray… var. Ama Alan Yönetimi deneyimi yok!

Gelibolu Yarımadası bir Milli parktır.

Milli Park yönetimi bir alan yönetimidir. Ve alan yönetimi Çevre ve Orman bakanlığı’nın Milli Parklar ve Doğa Koruma Genel Müdürlüğü bünyesinde uzmanlaşılmış bir konudur!

Kültür Bakanlığı bizim de Çevre ve Orman Bakanlığı bizim değil midir?

Bırakınız, yarımada, orayı iftiharımız haline getiren ellerde kalsın! Alan yönetimini bilenler yönetsin. arımada içindeki müze ve kültür merkezlerini de Kültür Bakanlığı yönetsin. O da bu işi bilir!

Herkes işini yapsın!

5. Ayakbağımız olmaktan çıkartmak için de Kültür Bakanlığı’ndaki ‘dinozorik’ yapı üzerinde de düşünülsün!

Kişisel girişimlerimiz sonuç vermeyince, iş işten geçmeden kamuoyu ile bu ‘üzücü’ durumu paylaşmaya mecbur kaldık!

Umarız, yanlışta ısrar edenlerden olmayız!

Ve Türkiye kazanır!

ROMANLARDA TEHCİRİN YOLCULUĞU

  • 2.1Bin Görüntülenme Sayısı

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

  • 1.7Bin Görüntülenme Sayısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkımda
Hakkımda
Merhaba. Bu sayfalarda birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hoş geldiniz. Hayat yolundayız. Her birimiz ayrı bir mecradan, farklı bir maceradan geliyoruz...

Site Toplam Ziyaretçi: 300

Son Yüklenenler

Paylaşımlarımdan Haberdar Olmak İster misiniz?