Hizbullah Şimdi Ne İşe Yarar?

Hizbullah Sanıklarını Salıvermenin Siyasal Etkileri

Hizbullah…

Bizce İslam düşünce tarihinin bir marazıdır. İlk örneği Hariciler olup, ‘Kafir’ diye Hz. Ali’yi ve pek çok büyük Peygamber yoldaşını öldürebilecek kadar ‘gözü dönmüş’ bir kısır din yorumudur.

Dinin sadece kısır değil, dar olduğu kadar keskinleşmiş bir fanatik ideolojiye dönüştürülüşünün, kökü 1350 yılı bulan çağdaş türevidir.

Dinin bir radikal siyaset olarak yorumlandığı ve yüceliğinin güncelliğe, derinliğinin somutluğa, tefekkür yeteneğinin düz mantığa dönüştürüldüğü bir din yorumudur.

Bu tür din yorumlarının kitlesel kabul gördüğü coğrafyalar, tüm dünyada ortak bir sosyolojik zemine sahiptir: ezilmişlik, cehalet ve feodal ilişkilerin egemen olduğu toplumsal yapılarda doğan bir hastalık türü…

İşte bu zeminin fazlasıyla sağlandığı 1990’ların Güneydoğu’sunda biraz da devlet görevlilerinin göz yumup destek olduğu bir gelişmedir Hizbullah.

‘Mösyö’de çarpıcı şekilde ortaya konan bir gerçek var: Polis lojmanlarının içinde ve bitişiğinde lider kadrosu konuşlandırılmış bir örgüt. Bugüne kadar bir tek devlet görevlisine zarar vermemiş, özellikle PKK’yı sıkıştırmış bir örgüt.

Şu andaki salıverilmenin altında siyasal amaçlar aramıyoruz. Bu hukuki bir durumdur. Türk hukuk düzeninin adaletin ne kadar uzağına düştüğünü gösteren bir uygulamasıdır. Fakat hukuk böyledir, böyle uygulanmıştır.

Adana modeliyle bu insanların tutuklanması da çözüm değildir. Bu gibi konular hakim yorumuna bırakılamaz. İki ucu kapalı hükümlerle düzenlenmelidir. Bunun bir beraat değil tahliye olduğunun  da farkında olarak bu eleştirileri yapıyoruz.

Hukuk düzeni iyileştirilmeli, hukuk yapımız yeniden düzenlenmelidir. Hukukun sorunlara cevap verme hızı ve yeteneği artmadıkça bu ülkede huzur ve barış sağlanamayacaktır. Bunda herkes hemfikirdir.

Hükümet, reformculuğunu göstermek için daha fazla beklememelidir.

Hizbullahçılara gelince… Acaba diyor insan, şehirlerde PKK rakipsiz ve başıboş kalmıştı. KCK, Hizbullah varken şehirlerde yapılanamıyordu. Hizbullah’ın yokluğunda içine İslamcı isimler de alarak İslam imajı verip taban genişletmek isteyen PKK’yı sıkıştırmak için Hizbullah yeniden devreye mi girecek?

Neresinden bakılsa bölgede yüzde 5’e hükmeden Hizbullah bugün yeniden sahneye mi alınıyor? Bu sefer siyasal dengelerde rol üstlenebilirler mi? Seçimlere doğru giderken bu salıverilme hükümetin hanesine oy olarak yansıyacak mı?

Bu sorular yersiz değildir. Gelişmeleri lehine kullanma kabiliyeti gösterene siyasette ‘başarılı’ diyorlar.

Zaman her şeyi gösterecek.

ROMANLARDA TEHCİRİN YOLCULUĞU

  • 2.1Bin Görüntülenme Sayısı

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

  • 1.7Bin Görüntülenme Sayısı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkımda
Hakkımda
Merhaba. Bu sayfalarda birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hoş geldiniz. Hayat yolundayız. Her birimiz ayrı bir mecradan, farklı bir maceradan geliyoruz...

Site Toplam Ziyaretçi: 300

Son Yüklenenler

Paylaşımlarımdan Haberdar Olmak İster misiniz?