ÜŞÜYOR BU RUH KUŞUM
Osman ARSLAN
Gönlümde gam kervanı şeb-i yeldâdan haşin,
Tez el atın yüküme düşüyor bu ruh kuşum.
Yıkılan katrelerim seyr-ü seldâdan haşin,
Tez el atın düşüme, üşüyor bu ruh kuşum.
Söndü rahvan vakitler soldu dilimde sevda,
Kalbimin payitahtı gayrı sensin süveydâ!..
Kim bilir kutlu konuk ne vakit olur peyda,
Tez imdâda gelin âh, düşüyor bu ruh kuşum.
Kâbil’in kurbanına ne çare, bir çözüm yok,
Nazarına pâk yüzüm, iftihârlık özüm yok!..
Bu dünya behresinin çehresinde gözüm yok,
Tez yetiş bâd-ı sabâ pişiyor bu ruh kuşum.
Derler ki gün ufkunda salınan bir tül varmış,
Ardında mâşûkuna dîlbeste gönül varmış!..
Gurûbun gül faslını kaçıran bir kul varmış…
Tezden cana kör mezar eşiyor bu ruh kuşum.
Hüsn-ü hâtime diye feverân içindeyim,
“Hubb-u cânım ey!..” diye deverân içindeyim,
Bu ömr-ü zuhûr nedir? Seyerân içindeyim,
Tez yıkılan başımı taşıyor bu ruh kuşum.
Umrum değil feriştah, derdim değil zevâhir,
Yakarmayan gözlere yanan her ışık zehir!..
Berceste vâveylâlar muştular gülü zâhir,
Tez bir ümîd içinde yaşıyor bu ruh kuşum.
24.05.2020, Ankara
Bir cevap yazın