ANKARA-PURSAKLAR’DA ÇANAKKALE COŞKUSU
Okul Müdürü Ayhan Karaçam’ın açış konuşmasından sonra mikrofona gelen Arslan’ı, Bakanlık müfettiş grubu, öğrenciler ve velilerden bir grup da izledi. Birbuçuk saat kadar süren konferansta konuşan Arslan Çanakkale Şehitleri’nin Türk milletini eğitmeye devam ettiğini söyledi.
Arslan konuşmasında şu mesajları verdi:
Çanakale’de 250 bin kişi şehit verdik. Irak direnmedi 3 milyon kişi öldü. Dirense 1 milyon ölürdü! Irzına geçilen kadınlar, yok edilen uygarlıkları ve katledilen çocuklar da cabası… Ya bir de Çanakkale’de ‘geldikleri gibi giderler’ diyen bir komutanımız olmasa idi!
Onlara ne borçlu olduğumuz ortada!
Kınalı Ali’lere, Niğdeli Ali Çavuşlara, Seyit Onbaşılara, Yahya Çavuşlara, Halis Yüzbaşılara, Müstecip Onbaşılara borçluyuz.
Yüzlerce yıldır süren yenilgiler ve mağlubiyetler zincirini durdurdu.
Kurtuluş Savaşı’nın önsözünü yazdı, komutanlar grubunu ve Başkomutanı Mustafa Kemal’i kazandırdı.
Rus çarlığının devrilmesi, İngiltere’nin hükümetini değiştirmesi, Avustralya ve Yeni Zellanda’nın bağımsızlığını kazanması hep bu savaştan sonra oldu.
Bugün Irak’a yapılan Birleşmiş Milletler gibi çok uluslu gücün ilk modeli Çanakkale idi. Sadece çanakkale’de, Iraktaki gibi düşman ordularını alkışlayan değil, geldikleri gibi giderler diyen iman ve vatan kahramanları vardı. Irak savaşsa onurlu bir milyon kişi ölürdü belki. Savaşmadı onursuzca 3 milyon kişi öldü. Ne değişti? Çanakkale’de ölenlere ne borçlu olduğumuzu bugün dahi görebiliyoruz.
Bugünkü Dünya Çanakkale’de şekillendi. Yarının Dünyası da yeniden Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya üzerinden şekilleniyor.
Gelecek, bizim olacaksa Çanakale şehitlerinin emanetine sarılmalıyız.
Onların değerleri ile donanmalı, idealleri ile yaşamalıyız.
Onlar bugünü hazırlarken bedenlerinden tepeler yaptılar. Dağ dağ durdukları Gelibolu’dan bize sakladıkları sözleri dinleyelim.
Bırakalım dirileri. Bırakalım filmleri. Bırakalım hitabetleri. Gidelim Gelibolu’ya. Şehitler orada bize dersimizi anlatmak üzere ebediyen hazır duruyorlar.
Onlar ölmediler. Toprak altından bir ulu çınarın kökleri gibi bizi besliyorlar.
Onlar, Çanakkale şehitleri, yattıkları yerden millet evlatlarını eğitiyorlar. Vatanı, bayrağı ve milleti her zaman yörüngesine sokan bir pusula gibi duruyorlar.
Bugünkü aydınlığı, o günün karanlığına katlananlara borçluyuz.
Bir yanıt yazın