DOST
Her gece biner bir gece üstüne
Yürekse yürür tek hece üstüne:
Dost.
Hançer parlayınca gece üstüne,
Matruşka adamlar girer büstüne,
Yiğit yürür korktuğunun üstüne,
Sökerse çiviyi bir çivi söker,
Yüreği olanlar terini döker,
Dost.
Yüksek tepelere duman gerektir,
Büyük hedeflere, iman gerektir,
Ere şan, güçlüye vicdan gerektir,
Hangi deprem yıkar gönül evini,
Uyandır içinde duran devini,
Dost.
Satarlar âğûyu bazen ‘aş’ diye,
Sunarlar tüysüzü ‘karakaş’ diye,
Çıkar biri “kardeş, gel paylaş” diye
Dilber şehirler kur ışıldasın,
Yeşil etekleri aşk fısıldasın,
Dost…
Hayat nedir? Kör testere acısı,
Biter mi insanın yarın sancısı,
Bilirsin kim, bu kervanın hancısı?
Ne yaparsan yap O’nun eseri,
Kendine yontsan da O’nun keseri,
Dost!
Ulayıp Nil’i, İdil-Fırat’a,
Uludağ’dan tuğ’la binip kırata,
Toros’un saçlarını Ahlat’a,
Salıp, Türkelini açma vaktidir,
Dünyaya yeniçağ biçme vaktidir,
Dost!
Gören gözlere tan ağmak üzredir,
Gül yağmuru gökten yağmak üzredir,
Yıldırımlar rahmet sağmak üzredir,
Seyretsin yer gök Türkü, geliyor,
Destan destan, türkü türkü geliyor,
Dost!
Boy atar o gün beyaz bir kuşak,
Mazluma pamuk döş, zalime fişek,
Mavi gök, kubbe; yağız yer, döşek,
Ayyıldızlı bayrak tam gerilmeli,
Altın çağ diyerek nam verilmeli,
Dost.
Bu inanç hârında pişmeye varsan,
Vatan baharına koşmaya varsan,
Yine Sakarya’yla coşmaya varsan,
Ekmeğe, bayrağa, aşka bismillah,
Bu sefer bambaşka, başka bismillah,
Dost!
-ikibinbeşağustosoniki-
Bir yanıt yazın