ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Görünce koyları, siperi, beli,
Yakar bağrımızı bir hüzün seli,
Türk’ün zaferini gördü göreli,
Gelibolu bir ruh; öyle geçilmez,
Rüzgar diyor: Çanakkale Geçilmez!
Sırt sırta şu tabyada yatan var,
Vatan damarına kan akıtan var,
Coşan bayrağımla nabzı atan var,
Şehitlere kefen bezi biçilmez,
Gazi diyor: Çanakkale Geçilmez.
Boğaza yürürken dev deniz üssü,
Durdurdu Mehmet’in süngüsü, göğsü!
Böyle olur kahramanlık öyküsü,
Can verilen topraktan vaz geçilmez,
Mazi diyor: Çanakkale Geçilmez.
Sanki düşman değil cihan yürüdü,
Yeri göğü ateş duman bürüdü,
Mahşeri silah mı, iman kürüdü,
Bedenlerle mühür vurduk açılmaz,
Andımız var: Çanakkale Geçilmez.
Gelince Mehmet’e ecel sırası,
Yardı gök kubbeyi yiğit nârası,
Çanakkalem… Ağıtların anası!
Adım başı şehit, toprak seçilmez,
Gözümüzdür Çanakkale Geçilmez!
Yürüyorken süngüsünü takıpta,
Can verene, melek edermiş gıpta!
Tekrar ölmek ister şehit kalkıpta,
Nasıl böyle tastan ecel içilmez?
Yazgımızdır Çanakkale Geçilmez!
Millet yurtsuz, bayrak öksüz olur mu?
Ocak ıssız, vatan göksüz olur mu?
Bugün bizsiz, yarın köksüz olur mu?
Sizin ardınızdan giden küçülmez,
Sözümüz var: Çanakkale Geçilmez!
Yurdumuz burası dünümüz vardır,
Milletiz, destanla ünümüz vardır,
Güneşe erecek günümüz vardır,
Mevsimlik konmadık burdan göçülmez,
Arzımızdır Çanakkale geçilmez!
Sönmeyecek Türkiyemde ocaklar,
Gönderinden inmeyecek sancaklar,
Hatıranı bütün millet kucaklar,
Emanetin sahibiyiz, kaçılmaz,
Yurdumuzdur Çanakkale Geçilmez!
Bir yanıt yazın