Arslan Ses Tv’de Çanakkale Zaferi’nin 94. Yıldönümü’ndeAli Sabit Aksoy’un sunduğu Dinamik Tahlil Programı’nın Konuğu olarak Çanakkale Zaferi’ni Yorumladı…
Arslan 24.03.2009 tarihinde Ses Tv’de Çanakkale Zaferi’nin 94. Yıldönümü’ndeAli Sabit Aksoy’un sunduğu Dinamik Tahlil Programı’nın Konuğu olarak Çanakkale Zaferi’ne dair değerlendirmelerde bulundu.
Çanakkale Savaşı’na ülkeyi götüren şartları sıralayan Arslan sonra Savaş’ın nasıl gerçekleştiğini anlattı. Çanakale cephelerinden duygulu anları aktaran Arslan özellikle ülkeyi bir arada tutma kabiliyeti olmayan bir zihniyetin bölücülüğe nasıl prim vererek Osmanlı’yı küçük ve zayıf düşürdüğünü anlattı.
Özellikle Türk Milletinin etnik temelde ayrıştırılmaya çalışıldığını anlatan Arslan Çanakkale’nin millet olarak tek yumruk edecek yönü üzerinde durdu. Üç saati bulan programda Arslan’a ait Çanakkale Marşı ve M.Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiiri de yayımlandı.
Programın sonunda etnik ayrışmalar konusunda kültürümüzün sağlamlığını da bir örnekle sergiledi:
ETNİK AYRIMA ÇARE ÇANAKKELE DEĞERLERİNDE
“Batı bugün bize etnik ayrımcılık ve insan haları konusunda ders vermeye yelteniyor. Bunun en güzel cevabını o yıllarda Kazım Karabekir vermiştir. Karabekir Paşa, Erzurum’un bir Emeni kenti mi yoksa Türk kenti mi olduğunu araştırmak üzere gönderilen Amerikalı askeri heyeti karşılar. Onları akşamüstü mezarlıkları gösteren yüksek bir tepeye çıkartıp sorar:
“Şu gördüğünüz yer Ermeni mezarlığı, şu da Türk mezarlığı. Belki dirileri yok edebiliriz. Ama mezarları ne yapabiliriz? Bakınız ve bu yurdun kime ait olduğunu görünüz.”
Gerçekten Ermeni mezarlığı küçücüktür. Müslüman mezarlığı ise oldukça büyük. Bir şey diyemezler. Ermenilere soykırım uygulanıp Erzurum’un Türkleştirildiğinden endişeli Batılı misafirleri gece istirahate bırakır. Sabah olunca kahvaltı sonrasında sabah kahvaltısını Arap Bacı’nın getirmesini söyler. Siyahi, yani zencidir Arap Bacı. Kapıdan girince Amerikan heyeti bir zenci görmekten irkilir. Rahatsızlıkları bellidir. Kahveleri alışları dahi son derece irkilmiş biçimde olur. Karabekir Paşa Arap Bacı çıkıncaya kadar buz gibi havayı gözler. Ve sonra dönüp Amerikalı Generale konuşur:
“Sayın General, bizi ırkçılıkla itham edip yargılayan Amerikalı dostlar, bu gördüğünüz siyahi vatandaşımıza biz Arap Bacı deriz. Anadoluda onbinlerce Arap bacımız vardır. Yüzlerce yıldır onların ak sütlerini çocuklarımıza içirir süt anne diye başüstünde taşırız. Arap Babalarımız da vardır. Şimdi siz mi bizi ırkçılıkla yargılayacaksınız?”
O tarihlerde Klu Klux Klan örgütü ABD’de siyah kelle avındaydı. Irkçılık ateşi sönmemişti.
General raporunda Erzurum’un Türk yurdu olduğunu yazdı.
Bizim çanakkale’yi doğuran toplumun dokusuna ihtiyacımız vardır. O ruha, kardeşliğe, insancıl barışa, değerler üzerinde yürüyen bir topluma…
Bizim kendi değerlerimize sarılmamız şarttır.”
Bir yanıt yazın