Liste Tercihinde Ana Etken Ne Olabilir?

SEÇİME DOĞRU-1

LİSTE TERCİHİNDE ‘ANA ETKEN’ NE OLABİLİR?

Türkiye yeni bir seçime doğru ilerliyor. Partilerin huzura çıkartacakları aday listeleri hazır. Kuşkusuz 12 Haziran seçimleri, 12 Eylül Referandumunun gölgesinde yaşanacaktır. Çünkü yeni dönemin en önemli gündemi ‘Yeni Anayasa’dır.

Bu gerçekten böyle midir?

Bizce ‘Yeni Anayasa’ Sayın Başbakan için bu saatten sonra tadı çıkartılan bir siyasal kaldıraçtan ibarettir.

Sayın Başbakan Anayasa yapmayı seçimlerden sonraya bıraktığını önceden açıklayarak, seçimin bu gündemle oluşmasını dilemişti zaten. Neden? Hepimiz biliyoruz ki böylece referandumda alınan yüzde 58 oranındaki evet oyu ile yüzde 42 oranındaki hayır oyunu karşı karşıya getirmeyi amaçlamıştı. Böylece hem gündemi belirlemiş oluyor, hem de rakiplerini lehine çıkacak bir yarışma kulvarına çekiyordu. Bu, siyasal liderlik adına elbette bir başarıdır.

Muhalefet de Yeni Anayasa tartışmasından kaçınmayarak tam da Sayın Başbakan’ın istediği şekilde hareket etmektedir. Haliyle seçimlerde Anayasa gündemli, ‘referandum bağlantılı’ bir kampanya yaşanacaktır. Bu da, Ak Parti için kesin zafer getirecek bir zemin demektir.

Tartışmalar sert mi geçecektir? Yeni Anayasa’nın içeriğine referandumda dahi muhalefetten önemli bir itiraz gelmemişti. İtirazlar ‘niyet’ üzerineydi. Zaten direnseler neye direnecekler? Yeni Anayasa’nın getireceği her yenilik fiilen hayata geçmiş bulunuyor. Fiilen alınmış hakları halktan geri alabilecek bir demokratik-siyasal güç olabilir mi? Toplum ve muhalifler hazır; zor bir Anayasa olmayacak.

Bize göre asıl tartışma noktası Başkanlık Sistemi ve eyaletleşme konusunda düğümlenecektir. İktidar ve muhalefetin bütün dizaynı bu istikamettedir.

İktidar Partisinde Sayın Başbakan’ın aday listelerinde farklı tavır alma ve muhalif olma ihtimali olmayanları tercih ettiği yorumlarını da bu bağlamda değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü AK Parti kurmaylarının beyanlarında Başkanlık Sistemi dışında bir ihtilafları söz konusu değildir. 

AK Parti listelerinde ‘etrafı boşaltıldı’ yorumları yapılan isimlere bakınca ortak bir nokta görüyoruz: Başkanlık sistemine soğuk olanlar! Kimler onlar? Bu düşüncelerini kamuoyu ile paylaşan Abdullah Gül, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin gibi isimler.

Demek ki aslında her şey Başkanlık Sistemi içindir. Sayın Başbakan bu konuda tam ve kesin kararlı gözükmektedir.

 Bize göre listeleri belirlemedeki ana kriter de çokça söylendiği gibi Başbakan’ın şahsi egemenlik davası değil, ülke için düşündüğü bu gelecek planı olmuştur.

Özetle;

-Sayın Başbakan başarılı bir siyasal planlama ile referandum bağlantılı bir Genel Seçim yaparak 12 Haziran’da zaferine sağlam bir zemin yapmıştır.

– Anayasa yapılırken ‘tek yol ayrımı’ olan Başkanlık Sistemi yolunda muhalefetin dışında parti içinde muhalif olma eğilimlerini zayıflatmıştır.

 -Muhalefet ise sert ünlüleri sert ünsüzlerle değiştirerek mecliste sesi yüksek, kamuoyunda sesi zayıf bir nizam almış durumdadır.

 Sayın Başbakan bu döneme ustalık dönemim olacak diyor.

Ne dersiniz, bütün bu gelişmeler ustaca hamleler değil midir?

Medyada çok konuşulan listelerden hoşnutsuzluğa gelince… Listelerde izleyeceği politikayı son dakikaya kadar en yakınlarına bile hissettirmeyerek bir küskünler hareketine fırsat vermeyen ilk lider olmadı mı? Ve amacına da ulaşmadı mı?

Ustaca değil mi?

Bu, bugünün şartlarıdır. Gelecek seçimlerde bambaşka şartlarda olacağız. Listeler de daha farklı önceliklerle oluşacaktır.

Seçim sürecine farklı açılardan bakan değerlendirmelerimiz devam edecek.15.04.2011

ROMANLARDA TEHCİRİN YOLCULUĞU

  • 1.3Bin Görüntülenme Sayısı

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar

  • 1.1Bin Görüntülenme Sayısı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkımda
Hakkımda
Merhaba. Bu sayfalarda birlikte olmaktan son derece mutluyum. Hoş geldiniz. Hayat yolundayız. Her birimiz ayrı bir mecradan, farklı bir maceradan geliyoruz...

Site Toplam Ziyaretçi: 1183600

Son Yüklenenler

Paylaşımlarımdan Haberdar Olmak İster misiniz?